Cumhuriyet 22 Temmuz 2020,
Tolga Yarman, Prof. Dr.
Kurultay Onur Üyesi
Kurultay bir defa toplum sağlığı açısından, isabetli bir zamanda yapılmıyor. Pandemi henüz geçmiş değil. Derslerimizi, uzaktan yapmaktayız. O kadar böyle ki, Sonbahar Dönemi itibariyle, uzaktan eğitimi, sürdüreceğiz. Kurultay – Tüzük imkan bahşediyor – bir yıla kadar ertelenebilirdi. Kurultay ayrıca hukuksuz biçimde toplanma kararı alındı. Onur Üyeleri dışarıda burakılmak istendi. Bunun, Kurultay’ın, ülkemizin bir bölümünü, örneğin İç Aanadolu Bölgemiz’i, ya da Trakya’yı, buralardan gelecek delegelerimizi, dışarıda bırakarak toplanmak istenmesinden farkı yok. Yani o kadar hukuksuz. Ona rağmen paldır küldür toplanıyor. Birkaç konuşmadan sonra, adet veçhile, önden hazır, bir yeterlik önergesi verilir. Ne bir tez tartışılır, ne bir sorun… Ne bir siyasa tartışılır, ne bir siyasa yaptırımlaşır. Ne de hatta bir dert dinlenir, Kurultay’da. Oysa öyle bir kültürümüz vardı, ama çoktan öldürüldü. Kurultay’ı tezgahlayanalar, esasen, iyiniyetli çabaları elbette ayrı tutuyorum, ancak, işte, kendilerini seçecek olanları, döşemişlerdir, çoktan. Döşenenler, yine iyi niyetli çabaları ayrı tutuyorum, vaatleri ceplerine yerleştirmiş olarak, döşenmişlikten memnun, giderler, tıpış tıpış, “döşemecileri” seçerler… Üzgünüm, resim tam da budur.
Oysa orgütlerden, gençlik fışkırıyor, umut fışkırıyor, coşku fışkırıyor, özlem fışlırıyor, çığlık fışırıyor… Bunlar, mahalle pınarlarından ilçe kongrelerine, oralardan il kongrelerine çağlaya çağlaya geliyorlar… Bu son evrede, Merkez’deki, istisnaları yine ayırarak söylüyorum, kimi bedavacılar, çocukların parmaklarına, ellerine, kafalarına, fırıncı kürekleriyle vuruyorlar; istediklerini geçiriyorlar, ama umudu, özlemi, geçirmiyorlar, ağlatıyolar hünür hüngür. Sünepe, sönük, eski tas eski hamamdan ibaret ve hiç bir şeyi değiştirmeyeceği kesin Kurultaylar’ı kurguluyor, oldubittiyle, gerçekleştiriyorlar… Allaşkına bir baksanıza, bir yanda beş yüz üye önseçimde, hepsi hepsi yirmi seçilebilecek sıra için yarışırlarken, Genel Sekreter Kontenjan adayı oluyor, Grup Başkan Vekili de… Bunlar bir de, doymuyorlar. Grup Başkanvekili işi gücü bırakıyor, kendinden başka kimse yok ya, partide, geliyor, büyükşehrin göbeğinde, bilmem kaç katlı bir ofis tutuyor, belediye başkanlığına soyunuyor. Böylesi bir siyasi terbiyesizlik görülmemiştir. Şimdilerde pratikçe önseçim de yok… Herşey genel merkez tarafından belirleniyor. Biattakiler ödüllendiriliyor. Kişilik, birikim, dik duruş, dışarlanıyor.
Iktidar’a yürüyormuşuz! Bu bir yalan değilse ham hayaldir. Bu kafayla hiç bir yere yürünmez. Zaten allaşkına kimin iktidarına yürüyormuşuz?.. Ekmek için Ekmelettin’in iktidarına mı? Sınav soruları çalındığında, düzmece, “her şey younda” türü, soruşturma rapolarından mutmain (tatmin) olan, eski cumhurbaşkanı, şimdi fes gibi tekrar başımıza getirilip, O’nun cunhurbaşkanlığı’nda, edinilecek iktidara mı? Böylesi bir akıl tutulması olabilir mi? Ama oldu, işte, oldu olacaktı, yine oldurulmak isteniyor…
Şunu ihtar etmek zorundayım: Y-CHP, keşke yanılsam, bir emperyal projedir. Bir nevi, söylerken içim acıyor, şu ki, Paralel CHP’dir. Bunu şimdi söylüyor değilim. 2016 İl Kongremiz’de söyledim (https://www.youtube.com/watch?v=Bf7nmmTpgjo). Antiemperyalist (bölgede örgütlü haydutluk eyleyen ve her yıl her yıl, bir milyon insanın kanının içerek hayatiyetini sürdüren canavar savaş makinalarına karşı, tam bağımsızlıkçı, ezilenin yanında ödünsüz duran, emek en yüce değerdir diyen, hakkaniyetsizlikleri çığ gibi büyüyen iktidara, kan kusturacak, CHP değildir. Tıpkı, hakkaniyetsizliğe karşı başkaldırı reflekslerinden sökülmüş, inanç özlerinden ayrıştırılmış, şekle indirgenmek istenen, hurafelerin batağında debelenmeye icbar edilmiş, “Ilımlı Islam” gibi, Büyük Orta Doğu Projesi (BOP), gibi, bir projedir. Dış mıknatıslı, iktidara payanda görevinde olan bir CHP…
Bir defa maazallah parti içi demokrasiyi örselemiş bir CHP’dir, Y-CHP. Seçmen kitlesinden daha daha da çok kopan; Cumhuriyet’in direkleriyle, Gazi’yle, sorunu olan; o kadar ki, İktidar, “Hukumet Reisi olarak 1936’da, Gazi’nin imzasıya çıkmış bir kararnameye karşı, tarihe ihanet ettiler” derken, sesini çıkartmayacak kadar, sorunu olan bir CHP’dir, Y-CHP…
Böyle olmasa, CHP’liler, ayrıca Türkiye’nin hemen her yerinde, bu kadar huzursuz, bu kadar umutsuz olmazdı. Şükür, bu ülke ve CHP sahipsiz değildir. Çaresiz hiç değildir. Kurultay’da, ülkenin ve CHP’nin başına örülmüş mâkûs talihi, değiştirmek, Türkiye’nin Doğusu ile Batısı’nı, Karadeniz’i ile Güneydoğusu’nu, tekrardan sarmaştırmak, ülkeye ve bölgeye barışı getirmek, vatana borcumuzdur. CHP, bu Kurultay’da emperyal projeleri bozacak, Genelbaşkan kadar Cumhurbaşkanı adayımızı seçecektir. Arkası çorap söküğü gibi gelir… Allah mahçup etsin…