Sevgili Kurultay, aşağıdaki mesajı, partinin, kanaat önderlerine iletmiş bulunuyorum. Dikkatine sunuyorum. Bir dahaki sefere, sakın ola ki, yarışmak üzere, karşına gelmiş parti emekçisi, birbirinden değerli, çakı gibi genel başkan adaylarını (iradeni, genel merkez talimatıyla, görevdeki genel başkanın, göreve devamına, noterden imzayla, kancalattırmış olarak), “adaylaştırma” konusunda, ayak sürümeyesin, lütfen…
Bunun hesabını yedi ceddine veremezsin… Onlardan herhangi birini seçmek zorunda değilsin, elbette. Ama onları, hele talimatla susturmaya, “hakkın” yok. Oraya geldiklerine göre, bir kaygıları, bir diyecekleri olmalı, degil mi? Dost acı söyler…
Prof. Dr. Tolga Yarman, Kurultay Onur Üyesi
Türkiye’nin birçok yerinden, bir çırpıda sayılamayacak kadar çok partilimizden, tarafıma, genel başkanlığa aday olmuş isimlerin, keza parti kamuoyu önderlerinin bir araya gelip, hem birlikte bir resim vermeleri, hem de ortak bir beyanatla, durumu değerlendirmeleri ve ileriye dönük, umut bahsedecek bir yol haritasini, vazetmelerine omuz vermem yönünde, özlemler yağıyor.
İnanıyorum, aynı özlemler, öteki önder insanlarımıza da ulaşıyordur…
Tarafımıza, onur badeşediyor olarak, yöneltilen görevden, esasen hiçbirimiz, imtina edemeyiz (kaçamayız), apaşikar.
O sebeple bana ulaşan söz konusu özlemlere, hiç tereddütsüz ve derhal olumlu yanıt veriyorum…
**
Şöyle mi yapsak:
- Temel konu başlıklarını ve hedefleri vaz etsek…
- Bunlarin etrafinda, görüşlerimizi beyan etsek…
- Sonra bunlari meczetsek (toparlasak)…
- Ileriye dönük yol haritasinin, temel evrelerini belirleyip, buraya nasil erisebilecegimiz, yönündeki düşüncelerimizi, ifade etsek…
- Sonra bunlari da meczetsek…
**
Hissim o ki, kolayca yakinsayabilir ve ortak beyanatimizi, çok sürmeden oluşturabiliriz…
Birlikte mücadele ettiğim omuzdaslarim ve ben, söz konusu resmi, soyle goruyoruz:
- İktidar (agizdan yel alsin), “şantaj” altındadır. Bugun süper güçlerin bilhassa ABD ve Avrupa’nin, yap deyip de, iktidara yaptırtamayacağı hic bir sey (keşke yanılsak), yoktur.
- Buna karsilik muhalefet, basta da ana muhalefet, iktidara, maateessüf, talimatla payanda olma noktasındadır. “Seçim sonucu sandiga” ve “seçmene” saygı ile ifade ediyorum, Cumhurbaskani’nin yüksek okul diplomasi olmadigi halde, Cumhurbaşkani adayi kilinmis olmasina, CHP Yonetimi’nin, hem 2014’te, hem de 2018’de “gık” dememiş olmasi, bunun bariz bir işaretidir.
- 2017’de anayasa oylamasiyla beraber, rejimin degismesi evresinde, YSK’nın sahte pusulalari, muteber sayma yönündeki kararına, CHP Yonetimi’nin, gerekli tepkiyi vermemis olmasi, giderek, konuyu AİHM’ne pekala götürebilecekken, goturmemis olmasi, isaret ettigim aczin, baska cok somut bir kanıtıdır…
- Karsi karsiya kaldigimiz ve her gün agirlasagiden, issizlik, kişi başı gelir dağılımın düşmesi, gelir dağılımındaki adaletsizliğin artmasi, ülkenin her şekilde talan ediliyor olmasi, dile kolay üç yüz bin piril piril gencimizin ülkeyi terk etmiş olmasi, geride kalanlarin pek çoğunun aynı yolu izlemek üzere fırsat kolluyor olması, egitim birliginin berhava edilmis olmasi, en başta da, etrafımızda cirit atan, Ilımlı İslam, Yeni Osmanlıcılık, BOP gibi iliğimizi kurutan projeler ve tadat ebileceğimiz (sayabilecegimiz) daha pek çok sorun… Bunların hiç biriyle, dise dokunur bicimde bas edemeyesimizin sebebi, maalesef isaret ettigim mefluçiyetten (felç olmaklıktan), kök almaktadir.
- Yol haritamiz itibariyle ise:
- yapabiliyorsak (içim acıyarak söylüyorum), tipki ülkemiz ve partimiz gibi, önemli ölçüde rehin alınmış, Kurultay delegelerimizin, elini kolunu bağlayan palamarlardan çözülmesine omuz vererek, Olagansutu Kurultay’in toplanmasi yönünde çaba sarfetmek ve o zeminide, bugünkü parti yönetimiyle hesaplasmak,
- Cumhurbaskani adayimizin “Ekmek icin Ekmeleddin”, talihsiz ornegindeki gibi, bir oldubitti ile belirlenmesinin, mutlak olarak karsisina dikilmek,
- Parti’nin Cumhurbaskani adayinin, “baskı altında olduğu” belli, tek bir kişinin sözüyle değil, partililerimizin sözüyle belirlenmesine, omuz vermek,
- bu yönde somut bir yöntem tasarlamak,
- Örneğin işte bir biçimde belirlenecek Cumhurbaskani Adaylarimiz’dan birinin, nihaî olarak öne çıkarılmasından önce, bunların, Türkiye sathında belirlenecek, Ordu, Kocaeli, Afyon, Diyarbakir, Mersin gibi temel platformlarda yarismalarinin temini suretiyle, belli bir coşku rüzgarı estirmek, fikrî bir zenginlik olusturmak,
- Yarisacak Adaylar arasinda nihaî secimi, somut bir rotaya oturtmak,
- Bu arada, “Abdullah Gül, ya da Ekmel gibi devşirmelerden neden korkacakmışız ki, tersine, “yürekleri yetiyorsa, gelsinler, onlar da bizim adaylarimizla yarışsınlar”, demek, partilimizin, parti secmenimizin gönlü kimde olursa, “adayimiz, işte O olsun”, demek…
**
Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar…
Tolga Yarman,
CHP Kurultay Onur Üyesi